Dijital mecraların sosyal hayat içerisinde önemli bir parça haline gelmesi, birçok hukuki konunun da sıkça gündeme gelmesine sebep oluyor. Bu konular arasında en fazla yer tutanlardan birisi de, “Right to be forgotten” yani “Unutulma hakkı“.
Söz konusu tartışmanın iki önemli cephesi var. Bunlardan ilki, kullanıcıların geçmişte yaşadığı ve dijital hafızada yerini alan her detayın bu insanların hayatı boyunca peşinden gelmesinin adil olmadığı; ikincisi ise bu hakkın bazı kapsamlarda düşünce ve bilgi alma özgürlüğü açısından sakıncalar barındırdığı yönünde. Haliyle süregelen bu tartışmanın kurumsal anlamdaki en büyük muhatabı da dünyanın en büyük arama mecrası olan Google oluyor.
Google’ın bu hafta yayınladığı altı aylık şeffaflık raporu bu konunun kullanıcılar açısından ne denli büyük önem taşıdığını ortaya koyuyor. Mevcut hukuki düzenlemeler tam olarak bir kesinlik taşımasa da, yürürlüğe girdiği geçen Mayıs’tan bu yana toplam 1 milyon 234 bin URL kaldırma talebi alınmış ve bunların yüzde 42’si kaldırılmış.
Google şu ana kadar 400 binden fazla bağlantıya erişimi bu kapsamda kaldırdığını söylüyor. Diğer taraftan 600 binden fazla bağlantı ise hukuki dayanağı olmadığı gerekçesiyle hala ulaşılabilir durumda.
Google’a gelen başvurular arasında daha önce cinayete karışmış suçlulardan, kamu davalarında suçlu bulunmuş isimlere kadar çok geniş yelpazede sayısız talep bulunuyor. “Unutulma hakkı” kapsamında gelen bağlantı kaldırma talepleri arasında en büyük payı Facebook ve profil arama motorları tutuyor. Yüzde 95’nin gerekçesiyse “özel ve kişisel bilginin izinsiz yayınlanması”.
Bu konudaki etik tartışmalar başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede hala devam ediyor. Diğer taraftan hangi taleplerin kabul edileceği konusunda hala sağlam bir hukuki zemin bulamayan Google da bu belirsizlikten şikayetçi. Görünen o ki dijital hafızanın sosyal hayat üzerindeki etkisi bu denli yüksek bir hızla artarken, “Unutulma hakkı” gibi konular ilerleyen yıllarda daha sıkça gündeme gelecek.
Kaynak:webrazzi.com